FarukNafız Çamlıbel. -1898’de İstanbul’da doğdu. 1973 de Fethiye’de hayata gözlerini yumdu. -Şair ve yazar kimliği ile karşımıza çıkar. -Yazar Süleyman Nazif Beyin oğludur. -Sağlık öğrenimini yarıda bırakarak Öğretmenliğe başladı. -1946-1960 yılları arasında milletvekili oldu. FARUK NAFİZ ÇAMLIBEL’İN VEFATININ 47’NCİ YILI Resmi Büyütmek İçin Tıklayın! Şair ve tiyatro yazarı Faruk Nafiz Çamlıbel’i, vefatının 47’nci yılında rahmet ve saygıyla yâd ediyoruz. “Başka sanat bilmeyiz, karşımızda dururken Yazılmamış bir destan gibi Anadolu’muz. Arkadaş, biz bu yolda türküler tuttururken İlk Göz Ağrısı, Sevki Tabii, Canavar, Akın, Kahraman, Dev Aynası, Yayla Kartalı olmaktadır. Roman dalında eseri ise Yıldız Yağmuru olmaktadır. Faruk Nafiz Çamlıbel Biyografisi Faruk Nafiz Çamlıbel Türk şairi olarak tanınmasının yanında siyasetçi ve öğretmen olmasıyla da bilinen bir sanatçıdır. Faruk Nafiz Çamlıbel "Yıldız Yağmuru"nda, Şükûfe Nihal ise "Yalnız Dönüyorum" adlı romanda sevdalarını dile getirdiler. Yazar Selim İleri de, AdSoyad: Faruk Nafiz Çamlıbel Doğum Tarihi: 18 Mayıs 1898 Nereli: İstanbul Meslekler: Gazeteci, Politikacı, Şair, Tiyatro Yazarı Ölüm Tarihi: 08 Kasım 1973. Faruk Nafiz Çamlıbel kimdir, Türk şair, oyun yazarı, gazeteci, siyaset adamı. “ Milli Edebiyat “a dönüş sürecinden etkilenerek divan edebiyatı yazım kalıbı Örnek olarak yazar “Faruk Nafiz Çamlıbel” in şu eserlerini hafızanıza yerleştirmek durumunda olduğunuzu düşünün. Şu anda öğrenci olmasanız da uygulamanın etkinliğini görmeniz için bu uygulamaya etkin bir şekilde katılmanızı tavsiye ediyorum. Evet, Faruk Nafiz Çamlıbel’in eserleri şunlar: KjkwoR. Faruk Nafiz Çamlıbel edebi kişiliği, eserleri, sanat anlayışı ve hayatı kısaca maddeler halinde; AD Faruk Nafiz SOYADI Çamlıbel DOĞUM YERİ İstanbul ALAN Şiir, Roman, Oyun LAKABI Şarkın Sultanı DOĞUM TARİHİ 1898 ÖLÜM TARİHİ 1973 “Beş Hececiler” olarak nitelendirilen sanatçılardan biridir. İlk şiirlerini aruz ölçüsüyle yazmış, daha sonra Milli Edebiyat’ın etkisiyle heceye yönelmiştir. “Sanat” adlı şiiriyle “memleketçi edebiyat” anlayışının öncülüğünü yapmıştır. Duygu ve düşünceyi bir arada yürüten romantik ve realist konulu şiirler yazmıştır. Açık ve sade bir dille yazan sanatçı, eserlerinde bireysel konuları ve Anadolu’yu işlemiştir. Epik ve lirik söyleyiş tarzıyla kendisinden sonra gelen bir çok sanatçıyı etkilemiştir. ESERLERİ ŞİİR Han duvarları, Çoban Çeşmesi, Şarkın Sultanları, Dinle Neyden, Gönülden Gönüle, Akıncı Türküleri, Suda Halkalar, Bir Ömür Böyle Geçti, Zindan Duvarları OYUN Canavar, Özyurt, Kahraman, Yayla Kartalı ROMAN Yıldız Yağmuru Faruk Nafiz Çamlıbel'in Hayatı, Edebi Kişiliği ve Eserleri Hayatı Faruk Nafiz Çamlıbel 18 Mayıs 1898, İstanbul – 8 Kasım 1973, İstanbul, Hecenin Beş Şairinden biri olan ve şiir, roman, biyografi, okul temsilleri ve tiyatro türünde toplam 30'dan fazla eser yazan Türk şair, yazar, siyasetçi, öğretmen ve milletvekilidir. “Anayurt” adında haftalık sanat dergisi de çıkarmıştır. Faruk Nafiz Çamlıbel şiir yazmaya çocuk yaşta başlamıştır. İlk ve ortaöğrenimini Bakırköy Rüştiyesi ile Hadika-i Meşveret İdadisi’nde tamamlamıştır. En ünlü şiiri "Han Duvarları"dır. Faruk Nafiz Çamlıbel'in biyografisine bakıldığında farklı meslekler yaptığı görülmektedir. Kayseri Lisesi, Ankara Erkek Muallim Mektebi, Ankara Kız Lisesi, Vefa Lisesi, Kabataş Lisesi ve Amerikan Kız Koleji edebiyat öğretmenliklerinde bulunmuştur. İstanbul Milletvekili olarak da görev almış olan Faruk Nafiz Çamlıbel'in öğrencisi Behçet Kemal Çağlar ile birlikte 10. Yıl Marşı'nın sözlerini yazması yaşam özetinde önemli bir yere sahiptir. Faruk Nafiz Çamlıbel, farklı türlerde eserler kaleme almış ve eserleri ile Türk edebiyatını etkilemeyi, okurların zihninde yer etmeyi başarmış bir yazardır. Faruk Nafiz, Akdeniz gezisi esnasında 8 Kasım 1973 tarihinde Samsun vapurunda vefat etmiştir. Edebi Kişiliği Faruk Nafiz, şiire genç yaşta yayımlanan ilk şiiri “Saat” adlı şiiridir. "Çocuk Dünyası" adlı dergide yılları arasında Peyâm ve Servet-i Fünûn’da ilk şiirlerini şiirler, içerik ve üslup açısından, Servet-i Fünûn ve Fecr-i Âtî şiirinin özelliklerini Şahabeddin, Tevfik Fikret ve Ahmed Hâşim’in etkileri görülür.Sonradan aruzla yazdığı şiirlerde Yahya Kemal’i üstat kabul eder.İlk şiirlerinin konusu genelde ferdî aşk ve ilk şiir kitabı Şarkın Sultanları’nı Mecmua, Fağfûr, Şâir gibi dergilerde de şiirleri yayımlanmaya şiirlerde aruza hâkimdir ve kendine has bir üslûbu Nafiz’in şiirleri “Edebiyyât-ı Umûmiyye, Büyük Mecmua, Nedim, Ümid, Yarın, Süs, Yıldız” gibi dergilerde görülmeye Mecmua’nın müdürlüğünü Nafiz, 1922’den sonra sanat hayatında yeni bir döneme Vilâyetlerini Tedkik Heyeti’nde bulunan şâir, bu heyetle Sivas, Erzincan, Gümüşhâne, Trabzon, Erzurum illerimizi görmüş ve dönüşte Kastamonu’yu tanıma fırsatını gerçeğini bizzat gören ve yaşayan şair, topluma vezniyle ve “sade Türkçecilik” anlayışıyla yazmaya şiirlerinin bir kısmı, vezin, şekil, dil ve söyleyiş bakımından, Türk halk şiirini mecmuasında yayımlanan “Sanat” şiirinde yeni sanat anlayışını beyannâme haline getirmiştir. 1926Bu aynı zamanda beş hececilerin manifestosu aydın ile Anadolu halkı arasında olumlu bir ilişkinin kurulması gerektiğini ifade hayranlığı ve taklitçiliğin karşısına Anadolu insanını ve kültürünü anlayış doğrultusunda ün kazanan şiiri “Han Duvarları” gerçekçi ve sade bir bakışla Anadolu’nun ızdırâbına yerinde ve kuvvetli çizgilerle temâs Nafiz, yazdığı bu tip şiirlerle “memleket edebiyatı” cereyanını başlatanlardan yıllarda kendisi gibi hece vezniyle yazan “Beş Hececiler” arasındaki yerini dilinde yeni bir söyleyiş çığırı açan şair, kendine özgü şiir üslubu ile dikkati çekmiş; sade, canlı, akıcı, ahenkli bir dille şiirler konu gelişimi; ferdi aşk konuları - memleketçi konular - yeniden ferdi konular başlıca temalar, aşk, hasret, tabiat, ölüm, kahramanlık ve zaman romantik; zaman zaman realist şiirler Nafiz’in mizah yazarlığı yönü de vardır.”Akbaba, Karikatür, Mizah” dergilerinde 800’den fazla mizahî şiiri yayımlanmıştır.“Çamlıbel, Çamdeviren, Çamlıviran, Deli Ozan, Akıllı Ozan” gibi takma adlarla yazdığı bu şiirlerde memleket meselelerini, siyasî çekişmeleri ve dil konularını eserleri ve manzum mektep temsilleri de yazan Faruk Nafiz’in bu alandaki en tanınmış eserleri; köy meselelerini işleyen “Canavar” ve devletin resmî tarih tezini destekleyen “Akın, Özyurt, Kahraman” dergi ve gazetelerde hâtıra, sohbet, makale ve denemeler yayımlanmıştır. Eserleri Şiir Şarkın Sultanları, Dinle Neyden, Gönülden Gönüle, Çoban Çeşmesi, Suda Halkalar, Bir Ömür Böyle Geçti, Elimle Seçtiklerim, Boğaziçi Şarkısı, Tatlı Sert mizahi, Akıncı Türküleri, Akarsu, Heyecan ve Sükûn, Zindan Duvarları Yassıada şiirleri, Han Duvarları, Zafer TürküsüTiyatro Canavar, Akın, Özyurt, Kahraman, Ateş, Yayla Kartalı, Dev Aynası adapte, İlk Göz Ağrısı adapte, Sevk-i Tabîî adapteOkul Tiyatroları Numaralar, Bir Demette Beş Çiçek, Yangın, Kambur, Belki BirgünRoman Yıldız YağmuruBiyografi Tevfik Fikret, Hayatı ve Eserleri Beş Hececilerinden sayılan Faruk Nafiz Çamlıbel’in önce hayatından daha sonra edebî kişiliğinden bahsedeceğizFaruk Nafiz Çamlıbel’in HayatıŞair, milletvekili, öğretmen olarak anılır. İstanbul’da 1898 yılında dünyaya gelmiş. Babası Orman ve Maden İşleri Başkâtibi Süleyman Nafiz, annesi Fatma Ruhiye Hanım’ hayatı Bakırköy Rüştiyesi ve Hadika-i Meşrevet İdadisi etrafında döndü. Tıp fakültesini kazandı ama bu fakülteyi bitirmedi çünkü küçük yaştan beri onda peyda olan bir hevesi vardı Şiir. Zaten ilk şiirleri de “Çocuk Dünyası” adlı dergide yayımlanmıştı. Yaşı yılında daha 19 yaşında İleri gazetesinde işe girdi. Kurtuluş Savaşı’nın destekçisi idi, hatta 1920 yılında savaşın başlamasında 1 yıl sonra Yusuf Ziya Ortaç, Vâ-nu ve Nazım Hikmet ile birlikte Anadolu’ya geçti. Yalnız o, Damat Ferit tarafından ödüllendirilince Ankara hükümeti onu geri çevirdi ve İnebolu’dan İstanbul’a geri dönmek zorunda kaldı. Lakin 1 yıl sonra 1921 yılında İleri gazetesi vasıtasıyla Ankara’da öğretmenliğe atandı. 1922 Kayseri, 1924 Ankara, 1932 İstanbul okullarında Türk Dili ve Edebiyatı öğretmenliği görevini üstlendi. Ankara’da öğretmenlik yaparken, Bakanlık tarafından çıkarılan Hayat Mecmuasında Hayat Dergisi sanat bölümünü yönetti ve o zamanlar takvimler 1926’yı gösteriyordu. Ardından Hâkimiyet-i Milliye Milletin hâkim olması, Millet Hâkimiyeti adlı yayında fıkralar yazmaya yılından 27 Mayıs Devrimi’ne kadar Demokrat Parti’nin İstanbul mebusu idi. Devrimden sonra Yassıada’da yargılanarak 15 ay cezaevinde kaldı. Tutuklu süresi bittikten sonra Arnavutköy tarafındaki evine inzivaya çekildi ve hiçbir işle gemisiyle çıktığı gezisinde gemi Kaş – Fethiye civarındayken, Faruk Nafiz Çamlıbel vefat Nafiz Çamlıbel’in Edebi Hayatıİlk şiirlerini aruz vezni ile yazmıştır. İlk şiirinin adı “Saat”’tir. Peyam gazetesinin eki olan Çocuk Dünyası adlı dergide 1914 yılında yayımlanmıştır. Demek ki Faruk Nafiz Çamlıbel, bu esnada 16 Anadolu’ya gitmeden önce İstanbul delikanlısının duygularını, fikirlerini, çapkınlıklarını konu alan aşk şiirleri yazardı. Daha sonra Anadolu’ya indikten sonra Halkçılık ilkesini benimsedi. Artık şiirleri Anadolu gerçeğini ele alıyordu. Ama bunu yaparken gerçekçi bir edebiyata ama daha çok romantik ve lirik bir anlayışa sığınıyordu. Han Duvarları şiiri, çapkın İstanbul delikanlısının idealist Anadolu gencine dönüştüğü şiiridir. Şair Han Duvarları adlı şiirinde Kayseri Ulukışla’ya gidişini ve bu esnada gördüklerini Edebiyatının en ünlü şairidir. Aruzdan hece ölçüsüne geçmiş, Aruz ölçüsünü nasıl ustalıkla kullanıyorsa hece ölçüsünü de o ustalıkla adında haftalık bir sanat dergisi çıkarmıştır. Bu sanat dergisinde daha sonra türünün en başarılı örneği sayılacak Canavar adındaki manzum oyun yayımlanmıştır. 1925 yılında yayımlanan Canavar oyununun konusu, Anadolu, Anadolu’daki köylünün yaşamı ve köylülerin çektikleri hayatı daha sonra da devam eden Faruk Nafiz Çamlıbel, Akbaba ve Karikatür dergilerinde Çamdeviren ve Deli Ozan takma adlarıyla gülmece şiir türünde eserler vermiştir. Bu gülmece türündeki şiirleri daha sonra Tatlı Sert 1938 başlığında yılından sonra sanki şiire küsmüş gibi hiç şiir yazmamıştır. Sadece Yassıada zamanlarını şiirleştirildiği dünyasında önce şiir ile başlamış daha sonra şiir yanında tiyatro ile devam etmiştir. Roman türünde eserleri de realist ama duygusal bir çizgi dönem şiirlerinde Servet-i Fünun etkisi görülmektedir. Bu bakımdan da ilk dönem şiirlerinin dili ağır ve ağdalıdır. Konular ise bireyseldir. Aslında tipik bir Servet-i Fünun şiiri ortaya Nafiz Çamlıbel, tam bir geçiş adamıdır. Onun eserlerinde Osmanlı İmparatorluğunda Türk Cumhuriyeti’ne; merkezden İstanbul’dan Anadolu’ya; aristokrat ve bireyselci anlayıştan halk ve toplum anlayışına geçiş etkin bir “biz” duygusu vardır.“Sanat” şiirlerine görüldüğü gibi eserlerindeki ana konu Anadolu, millet, memleket bireysel hem de memleket meselelerini başarılı bir şekilde işlemiştir diyebiliriz. Şair duyarlılığı, onun her sözcüğünde Anadolu ve bireysel aşktan başka, ihtiras, tabiat ve özlem konularını 7+7, 14’lü kalıbını oldukça fazla kullanmış ve ona yeni bir ritim sadeleşmesinden yanadır ve bu bakımdan da şiirlerinde yabancı sözcüklerden uzak durmuştur. Oysaki geniş bir dil kültürü olduğunu eski şiirlerinden görüyoruz. “Dinle Neyden” ve “Gönülden Gönüle” kitapları aruzla yazdığı şiirlerinin toplanmasıyla oluşur. 1919 yılında Edebiyatın en önemli temsilcisi olarak Behiç Koryürek, Halit Fahri Ozansoy, Yusuf Ziya Ortaç, Orhan Seyfi Orhon ile birlikte Türk Edebiyat tarihinde biraz tartışmalı olan “Beş Hececiler”’ adlı grubun şiirinin ilk bilinçli bildirisi Sanat şiiridir. O, Batı ya da Doğu etkisine kapalı Türk edebiyatından yana olduğunu burada söyler.“Yolcu” ve “Arabacı” şiirlerindeki kişileştirmeleri oldukça Behçet Kemal gibi bir ustanın Nafiz Çamlıbet, Behçet Kemal ile 1933 yılında Kayseri Lisesinde Türk Dili ve Edebiyatı öğretmeniyken marşını yazdı. Bu marş daha sonra Cemal Reşit Bey tarafından dile getiren Sanat şiiri ve açıklaması şu şekildedirSANATYalnız senin gezdiğin bahçede açmaz çiçek,Bizim diyârımız da binbir baharı saklar!Kolumuzdan tutarak sen istersen bizi çek,İncinir düz caddede dağda gezen bir istektir. Anadolu’nun engebeli yolları Batı ya da Doğu’ya tercih edilir. Etkiden uzak bir Türk Edebiyatı isteği buradan itibaren başlar. Doğacı bir yaklaşım da var. Batı kentleri ile Anadolu kasabaları bir nevi şehir ile doğa karşılaştırılır.*Sen kubbesinde ince bir mozaik arar daGezersin kırk asırlık bir mabedin sarsar bir sülüs yazı görsek duvarda,Bize heyecan verir bir parça yeşil çini…Anadolu tarihi, Osmanlı tarihi kısaca Türk tarihinin öneminden bahsediyor. Şiir ile tarihi birleştiriyor.*Sen raksına dalarken için titrer derindenÇiçekli bir sahnede bir beyaz kelebeğin;Bizim de kalbimizi kımıldatır yerindenToprağa diz vuruşu dağ gibi bir edebiyat değil, folklor da kıyaslanıyor ve Türk folkloru da üstün geliyor.*Fırtınayı andıran orkestra sesleriBir ürperiş getirir senin sinirlerine,Istırap çekenlerin acıklı nefesleriBizde geçer en hazin bir musikî yerine!Müzik bakımından da üstüne tutulan Türk sanatı var. Dikkat edilmesi gereken nokta şairin birleştirici tarafı. O türkü ya da Osmanlı sanatı diye ayırmıyor. Bahsettiği musiki hem İstanbul hem de Anadolu ezgileri.*Sen anlayan bir gözle süzersin uzun uzunYabancı bir şehirde bir kadın heykelini;Biz duyarız en büyük zevkini ruhumuzunGörünce bir köylünün kıvrılmayan belini...Batı’nın düşünce kalıbına tamamen karşı çıkıştır aslında. Onların zarafet anlayışı ile bizimki karşılaştırılıyor.*Başka sanat bilmeyiz, karşımızda dururkenYazılmamış bir destan gibi Anadolu’ biz bu yolda türküler tuttururkenSana uğurlar olsun... Ayrılıyor son, aynı zamanda her şeyin de özeti. Yolların ayrılması Memleket edebiyatının ya da şairin dilediği edebiyatın Batı ya da başka tesirden olması gerektiğini söylüyor. Anadolu’yu destan olarak görmesi de halk edebiyatına duyduğu saygıdır. Türkü, destan gibi halk edebiyatı terimlerini yakıştırması, onun istediği öz edebiyatı temsil ile ArabacıBizim MemleketÇoban ÇeşmesiDinle NeydenGönülden GönüleBir Ömür Böyle GeçtiSuda HalkalarHan Duvarları En ünlü şiiridir. Zindan DuvarlarıŞarkın SultanlarıMustafa KemalSon AşıkTiyatro OyunlarıCanavar O gün1925Akın 1932Özyurt 1933Kahraman 1938Yayla Kartalı 1945İlk Göz AğrısıHudekoğluRomanlarYıldız YağmuruAyşe'nin Doktoru 1949Mektep TemsilleriBir Demette Beş Çiçek 1933Yangın 1934Belki Birgün 1946Bu yazı hazırlanırken, Atilla Özkırımlı Türk Edebiyatı Ansiklopedisi ve Türk Dili ve Edebiyatı / Akçağ Yayınları kaynaklarından yararlanılmıştır. FARUK NAFİZ ÇAMLIBEL 1898-1973*Beş Hececi, şair, tiyatro yazarı, öğretmen, gazeteci, mizahçı, yayımcı, siyasetçi.*Onuncu Yıl Marşını yazanlardan.*İstanbul’da doğmuştur.*Bakırköy Rüşdiyesi ile Hadîka-i Meşveret İdâdîsi’ni tamamladıktan sonra, bir süre Tıp Fakültesi’ne devam etmiş ve dördüncü sınıftan ayrılmıştır.*1918’de “İleri” gazetesinin yazı heyetine girmiş; 1922’de gazetenin temsilcisi olarak Ankara’ya gitmiştir.*Kayseri Lisesi’nde edebiyat öğretmenliği yapar.*Kayseri’de kaldığı iki yıllık dönemde Behçet Kemal Çağlar, öğrencisi olmuştur. Eflatun Cem Güney’de bu okulda öğretmendir.*1932’ye kadar Ankara Muallim Mektebi’nde, Ankara Kız ve Erkek liselerinde öğretmenliğe devam eder.*Behçet Kemal Çağlar ile Ankara’da yeniden buluşur ve Onuncu Yıl Marşını birlikte yazarlar.*Onuncu Yıl Marşı her ikisine de önemli bir şöhret kazandırmıştır.*İstanbul’a döndükten sonra da Vefa Lisesi, Kabataş Lisesi ve Arnavutköy Amerikan Kız Koleji’nde öğretmenlik yapmıştır 1932-1946.*1946 yılında politikaya atılarak İstanbul milletvekili seçilir.*1960 İhtilâli’ne kadar milletvekilliği yapmıştır.*İhtilâlde Yassıada’ya gönderilir. Bir yıl kadar tutuklu kaldıktan sonra beraat etmiştir.*Son yıllarını Arnavutköy’deki evinde geçirir.*Bir vapur seyahati sırasında Kasım 1973’te ölmüştür.*Faruk Nafiz, şiire genç yaşta başlamıştır.*Şairin yayımlanan ilk şiiri “Saat” adlı şiiridir. "Çocuk Dünyası" adlı dergide yayımlanmıştır.*1913-1917 yılları arasında Peyâm ve Servet-i Fünûn’da ilk şiirlerini neşreder.*Bu şiirler, içerik ve üslup açısından, Servet-i Fünûn ve Fecr-i Âtî şiirinin özelliklerini taşımaktadır.*Aruzu kullanır.*Cenab Şahabeddin, Tevfik Fikret ve Ahmed Hâşim’in etkileri görülür.Sonradan aruzla yazdığı şiirlerde Yahya Kemal’i üstat kabul eder.*İlk şiirlerinin konusu genelde ferdî aşk ve ıstıraplardır.*1918’de ilk şiir kitabı Şarkın Sultanları’nı yayımlar.*Yeni Mecmua, Fağfûr, Şâir gibi dergilerde de şiirleri yayımlanmaya başlar.*Bu şiirlerde aruza hâkimdir ve kendine has bir üslûbu vardır.*Faruk Nafiz’in şiirleri “Edebiyyât-ı Umûmiyye, Büyük Mecmua, Nedim, Ümid, Yarın, Süs, Yıldız” gibi dergilerde görülmeye başlar.*Edebî Mecmua’nın müdürlüğünü yapmıştır.*Faruk Nafiz, 1922’den sonra sanat hayatında yeni bir döneme girer.*Şark Vilâyetlerini Tedkik Heyeti’nde bulunan şâir, bu heyetle Sivas, Erzincan, Gümüşhâne, Trabzon, Erzurum illerimizi görmüş ve dönüşte Kastamonu’yu tanıma fırsatını bulmuştur.*Anadolu gerçeğini bizzat gören ve yaşayan şair, topluma yönelir.*Hece vezniyle ve “sade Türkçecilik” anlayışıyla yazmaya başlar.*Bu şiirlerinin bir kısmı, vezin, şekil, dil ve söyleyiş bakımından, Türk halk şiirini hatırlatır.*Hayat mecmuasında yayımlanan “Sanat” şiirinde yeni sanat anlayışını beyannâme haline getirmiştir. 1926*Bu aynı zamanda beş hececilerin manifestosu sayılır.*İstanbullu aydın ile Anadolu halkı arasında olumlu bir ilişkinin kurulması gerektiğini ifade eder.*Batı hayranlığı ve taklitçiliğin karşısına Anadolu insanını ve kültürünü çıkarır.*Bu anlayış doğrultusunda ün kazanan şiiri “Han Duvarları”dır.*Anadolu, gerçekçi ve sade bir bakışla anlatılmıştır.*Şâir, Anadolu’nun ızdırâbına yerinde ve kuvvetli çizgilerle temâs etmiştir.*Faruk Nafiz, yazdığı bu tip şiirlerle “memleket edebiyatı” cereyanını başlatanlardan olmuştur.*Aynı yıllarda kendisi gibi hece vezniyle yazan “Beş Hececiler” arasındaki yerini almıştır.*Şiir dilinde yeni bir söyleyiş çığırı açan şair, kendine özgü şiir üslubu ile dikkati çekmiş; sade, canlı, akıcı, ahenkli bir dille şiirler yazmıştır.*Şiirlerinin konu gelişimi; ferdi aşk konuları - memleketçi konular - yeniden ferdi konular şeklindedir.*Şiirlerindeki başlıca temalar, aşk, hasret, tabiat, ölüm, kahramanlık ve ihtirastır.*Zaman zaman romantik; zaman zaman realist şiirler yazmıştır.*Faruk Nafiz’in mizah yazarlığı yönü de vardır.*”Akbaba, Karikatür, Mizah” dergilerinde 800’den fazla mizahî şiiri yayımlanmıştır.* “Çamlıbel, Çamdeviren, Çamlıviran, Deli Ozan, Akıllı Ozan” gibi takma adlarla yazdığı bu şiirlerde memleket meselelerini, siyasî çekişmeleri ve dil konularını işlemiştir.*Tiyatro eserleri ve manzum mektep temsilleri de yazan Faruk Nafiz’in bu alandaki en tanınmış eserleri; köy meselelerini işleyen “Canavar” ve devletin resmî tarih tezini destekleyen “Akın, Özyurt, Kahraman”dır.*Çeşitli dergi ve gazetelerde hâtıra, sohbet, makale ve denemeler NAFİZ ÇAMLIBEL’İN ESERLERİŞiir Şarkın Sultanları, Dinle Neyden, Gönülden Gönüle, Çoban Çeşmesi, Suda Halkalar, Bir Ömür Böyle Geçti, Elimle Seçtiklerim, Boğaziçi Şarkısı, Tatlı Sert mizahi, Akıncı Türküleri, Akarsu, Heyecan ve Sükûn, Zindan Duvarları Yassıada şiirleri, Han Duvarları, Zafer TürküsüTiyatro Canavar, Akın, Özyurt, Kahraman, Ateş, Yayla Kartalı, Dev Aynası adapte, İlk Göz Ağrısı adapte, Sevk-i Tabîî adapteOkul Tiyatroları Numaralar, Bir Demette Beş Çiçek, Yangın, Kambur, Belki BirgünRoman Yıldız YağmuruBiyografi Tevfik Fikret, Hayatı ve Eserleri İçindekiler1 Faruk Nafiz Çamlıbel İki güzel Faruk Nafiz Çamlıbel Anısı 🙂Şiir sanatına Savaşı yıllarında başlayan Faruk Nafiz Çamlıbel, ilk şiirlerinde aşk temasını işlemiş, aruz ölçüsünü kullanmış, daha sonra hece ölçüsüyle de şiirler yazmıştır. Aruz ölçüsünü bırakmamış, hem hece ölçüsünü hem de aruz ölçüsünü kullanmıştır. Tevfik Fikret, Mehmet Akif, Yahya Kemal ve Ahmet Haşim’le birlikte aruz ölçüsünün son temsilcilerinden kabul Kemal tarafından övülmüştür “Bir leibbüdür cihanda elezz-i lezaizin, Her rnisra-i güzidesi Faruk Nafiz’in” labbüdür elezz-i lezaiz lezzet/erin en lezzetli bir özüdürBeş Hececilerin en genç ve en başarılı şairi olan Faruk Nafiz Çamlıbel, lirik şiirleriyle tanınmış ve genellikle “aşk” şiirleri yazmıştır. 1922’den itibaren bireysel duygulardan uzaklaşarak toplum gözlemlerine yönelmiştir. Anadolu’dan ses getiren şairler arasında yer Mayıs 1919’da başlayan Kurtuluş Savaşı’nı büyük bir coşkuyla karşılamış, “At” başlıklı şiirini bu duygular içinde yazmıştır. “Bin gemle bağlanan yağız at şaha kalkıyor / Gittikçe yükselen başı Allah’a kalkıyor.”Hayranlık duyguları beslediği Atatürk hakkında da şiirler yazmıştır. 1933’te Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 10. yılı nedeniyle Behçet Kemal Çağlar ile birlikte yazdığı şiir, “Onuncu Yıl Marşı” olarak kabul edilir ve Cemal Reşit Rey tarafından bestelenir. “Onuncu Yıl Marşı”nda Türk ulusunun kazandığı Milli Mücadele, yeni kurulan devletin on yılda aldığı yol ve ileriye dönük hedefi dile yılında Hayat dergisinde yayımlanan “Sanat adlı şiiri memleketçi şiirin ilk bilinçli bildirisi sayılır, Memleket edebiyatının felsefesini ortaya koymuştur. “Sanat” şiiri Faruk Nafiz Çamlıbel’in “bireyci” sanat anlayışından “toplumcu” sanat anlayışına geçtiğinin habercisidir.“Yalnız senin gezdiğin bahçede açmaz çiçekBizim diyarımız da bin bir baharı saklar…Kolumuzdan tutarak sen istersen bizi çekİncinir düz caddede dağda gezen ayaklar.”Hece ölçüsüyle yazdığı “Han Duvarları” adlı şiirinde Anadolu ve Anadolu insanı ilk kez romantik duygulardan ve hamasi destansı söyleyişlerden uzaklaşılarak gerçekçi çizgilerle anlatılmaktadır.“Akbaba” ve “Karikatür” dergilerinde Çamdeviren, Akıllı Ozan, Kalender ve Deli Ozan takma adlarıyla mizahi şiirler yazmıştır.“Tatlı Sert” adlı eserinde mizahi şiirleri yer alır. 1946 yılında İstanbul milletvekili seçilen Faruk Nafiz Çamlıbel, 1960’a kadar milletvekilliği yapar. 1961 yılında tutuklanır, hapiste kaldığı süre içindeki duygularını “Zindan Duvarları” adlı kitabında topladığı şiirlerde dile konuları işleyen ilk şiirlerinde aruzu Edebiyat’la birlikte memleket edebiyatına yönelmiş ve aruzun yanı sıra heceyle de yazmaya Hececiler’in en güçlü yazdığı şiirlerinde Yahya Kemal’in etkisi deyimlerinden ve söyleyiş özelliklerinden sıklıkla büyük bir memleket sevgisi görülen sanatçının şiirlerinde coşkun bir lirizmle ve sade, akıcı bir dil görülür.“Deli Ozan” ve “Çamdeviren” takma adlarıyla mizahi şiirler de başlıca temaları; aşk, özlem, kahramanlık, ölüm ve tabiat olmuştur.“Han Duvarları” adlı şiirinde öğretmenlik için Kayseri’den Ankara’ya giderken yolda edindiği izlenimleri unutulmaz bir lezzetle Nafiz Çamlıbel EserleriFaruk Nafiz Çamlıbel Şiirleri Şarkın Sultanları aruzla, Gönülden Gönüle aruzla, Dinle Neyden, Çoban Çeşmeci, Bir Ömür Böyle Geçti seçmeler, Suda Halkalar aruzla, Han Duvarları, Zindan Duvarları aruzla, Tatlı Sert, Elimle Seçtiklerim, Akıncı Türküleri, Heyecan ve Sükün, AkarsuFaruk Nafiz Çamlıbel Oyunları Canavar heceyle manzum, Akın heceyle manzum, Özyurt, Kahraman, Yayla Kartalı, Ateş, Dev Aynası, Numaralar Faruk Nafiz Çamlıbel Romanları Yıldız Yağmuru Biyografi Tevfik Fikret-Hayatı ve Eserleriİki güzel Faruk Nafiz Çamlıbel Anısı 🙂Tıp Fakültesinde, “teşrih” anatomi dersinde kan görmesi yüzünden bayılınca dördüncü sınıfta Tıp Fakültesini birinde Yahya Kemal Beyatlı ile sohbet ederken Yahya Kemal Beyatlı’nın “Körfezdeki durgun suya bir bak, göreceksin.” dizesini dalgınlıkla Faruk Nafiz Çamlıbel, “Körfezdeki dalgın suya bir bak, göreceksin.” diye okumuş!.. Yahya Kemal Beyatlı, önce bu dalgınlığa itiraz etmiş ve kızmış… Fakat sonra da bu “dalgınlık” hoşuna gitmiş, şiirindeki “durgun”u “dalgın’a Hececiler Online Test için buraya tıkla!Yazar Hakkında Ata TekinEdebiyat bir ihtiyaçtır.

faruk nafiz çamlıbel yıldız yağmuru özeti